Tekirdağ Çerkezköy Devlet Hastanesi’nde kendisini ‘pratisyen hekim’ olarak tanıtan ve başka tabiplerin şüphelenip, şikayette bulunmasıyla gözaltına alındıktan sonra geçersiz diploma ile hastanede vazife yaptığı anlaşılan Ayşe Özkiraz, 25 Ekim’de tutuklandı.
Tekirdağ T Tipi Cezaevi’ne konulan Özkiraz, avukatı aracılığıyla karara itirazda bulundu. Özkiraz’ın avukatının bir üst mahkeme olan Çerkezköy 3’üncü Asliye Ceza Mahkemesi’ne yaptığı tutukluluğa itirazı reddedildi.
“5 YILA KADAR MAHPUS İSTEMİYLE DAVA AÇILDI”
Soruşturmanın akabinde Ayşe Özkiraz hakkında Çerkezköy 5’inci Asliye Ceza Mahkemesi’nde ‘resmi dokümanda sahtecilik’ kabahatinden 2 yıldan 5 yıla kadar, ‘özel dokümanda sahtecilik’ hatasından 1 yıldan 3 yıla kadar ve ‘yetkisiz hekimlik cürümlerini düzenleyen 1219 sayılı kanuna muhalefet’ kabahatinden 2 yıldan 5 yıla kadar mahpus cezasıyla dava açıldı.
Ayşe Özkiraz, davanın 4’üncü duruşmasında hakim karşısına çıktı. Özkiraz, duruşmaya SEGBİS ile bağlanırken, salonda avukatı ile Çerkezköy Devlet Hastanesi’nin avukatı hazır bulundu. Duruşmada hakim beklenen raporların belgeye ulaştığını belirtti.
Hazırlanan uzman raporunda hastane işçi kimlik kartının düzmece olduğunun ve birinci bakışta düzmece olacağının anlaşılamayacağı belirtildi. Raporlara karşı diyeceği sorulan sanık Ayşe Özkiraz, bir diyeceğinin olmadığını ve evvelki savunmasını tekrarladığını söyledi.
“DOKTOR BEYİN BEYANINA İNANILIYORSA MÜVEKKİLİM ÖZGÜR BIRAKILMALI”
Özkiraz’ın avukatı Oğuz Kağıtçı, raporların müvekkiline gönderilmesini isteyerek, şunları söyledi:
“O vakit sağlıklı bir tabir verebilir. Birkaç kart, farklı kurumların kartı. Tıpkı olmadığı, aldatma kabiliyetine haiz bir evrak olduğunu taşımıyor. İbraz etmediği ve direkt evraklar da kendisine ibraz edilmemiştir. Evrakları yalnızca hastanede kullanmıştır. Konutunda bulunmuştur, gözaltı için konutunda arama yapılmasa onlar da bulunmayacaktı. Resmi evrakta sahtecilik oluşması için evrakların daha sonra da kullanılması gerekiyor. Hastanede aslında konuk.
Müvekkilimin hazırlattığı kaşeyi tabip beyefendi kendisi kırıp atmıştır. Hekim M. şahit olarak verdiği sözde sanığın hastalara müdahale etmediğini, ameliyatlara girmediğini söylemiştir. Doktor M.’nin beyanına inanılıyorsa müvekkilim hür bırakılmalıdır. Lakin inanılmıyorsa hekim beyefendi de tutuklanmalıdır.
Karşı tarafın avukatı benim müvekkilimin cezalandırılmasını istiyor. Ancak bu avukatlar tabip M. hakkında bir tahkikat yaptılar mı onu mahkemeye sunsunlar. Tabip neden vazifesinde, benim müvekkilim neden cezaevinde.
Doktor beyin bu tutuklama sürecinde atılım yapmasını beklerdik. Kanıtları karartan tabiptir, tutukluluk halinin devamını karar verecekseniz hekimi tekrar dinleyin. Bu basamakta mahkemeye olan inancımı da yitirdim. Sizin vicdanınıza nazaran karar vermenizi bekliyorum”
“ZİNCİRLEME FORMDA RESMİ DOKÜMANDA SAHTECİLİK”
Savcı verdiği mütalaasında Ayşe Özkiraz’ın ‘zincirleme biçimde resmi dokümanda sahtecilik’, Özel evrakta sahtecilik’ ve ‘yetkisiz hekimlik hatalarını düzenleyen kanuna muhalefet’ cürümlerinden cezalandırılmasını talep etti. Avukat Oğuz Kağıtçı, mütalaanın akabinde, Ayşe Özkiraz’ın SEGBİS sistemi ile bağlanması nedeniyle okunan raporları ve mütalaayı tam olarak anlayamadığını belirterek, kendilerine mühlet verilmesini talep etti.
“DERSİMİ ALDIM”
Ayşe Özkiraz ise, “Dersimi aldım. Eğitim hayatımı devam etmek için tahliyemi talep ediyorum” dedi. Duruşma 28 Mart’a ertelendi. (DHA)