6 Şubat’ta Türkiye’yi sarsan zelzele felaketi ve sonrasında yaşananlardan bir mühlet sonra Millet İttifakı’nın cumhurbaşkanı adayı olarak CHP önderi Kemal Kılıçdaroğlu’nu göstermesiyle başlayan seçim süreci sürat kazanıyor…
Birçok partiden adaylar cumhurbaşkanı adaylığı için müracaatlarını yaparken memleketler arası medya kuruluşları da Türkiye’de yaşanan hareketliliği anbean kamuoyu ile paylaşıyor. Birçok medya kuruluşu tahlil ve yorumlarla seçimi değerlendirirken İngiltere merkezli haber ajansı Reuters da kapsamlı bir haber yayınladı.
“Türkiye’deki seçimlerde neler değişime açık” başlığıyla hazırlanan derlemede Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın 20 yıllık iktidarının da bir özeti yapıldı. Haberde, “Cumhurbaşkanı Erdoğan Mayıs ayında yalnızca kimin yöneteceğinin değil nasıl yönetileceğinin, iktisadın nasıl yönetim edileceğinin ve Ukrayna ve Orta Doğu’daki krizlerde nasıl bir rol üstlenileceğinin de oylanacağı 20 yıllık iktidarının en büyük testiyle karşı karşıya. Seçimler 14 Mayıs’ta ülkenin güneydoğusunda on binlerce insanın öldüğü ve milyonlarca insanın evsiz kaldığı zelzeleden 3 ay sonra yapılacak” denildi.
Muhalefetin adayı Kemal Kılıçdaroğlu için, “Muhalefet CHP başkanı Kılıçdaroğlu’nu seçti ve hem sağdan hem soldan hem de İslami kökenden seçmenden oy almayı amaçlıyor. Muhalefet Erdoğan’ın birçok kararını iptal etme kelamı veriyor” yorumu yapıldı.
DİPLOMATİK KRİZLER YAŞANDI…
Haberde, “Modern Türkiye’nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ten sonra vazifeye gelen en güçlü önder olan Erdoğan ve İslami temelli partisi AKP, Türkiye’yi Atatürk’ün laik planından uzaklaştırdı. Erdoğan ayrıyeten Ankara’da 1000 odalı sarayında gücü merkezileştirdi ve burada Türkiye’nin ekonomik, güvenlik, içişleri ve diplomasi kararları alıyor” sözü kullanıldı.
Haberde HDP’nin hangi adayı destekleyeceğinin kritik bir kıymete sahip olduğu hatırlatıldı. Bünyesinde İşçi Hareket Partisi (EHP), Emek Partisi (EMEP), Halkların Demokratik Partisi (HDP), Sosyalist Meclisler Federasyonu (SMF), Türkiye Personel Partisi (TİP) ve Toplumsal Özgürlük Partisi’ni (TÖP) barındıran Emek ve Özgürlük İttifakı bugün bir aday çıkarmayacaklarını açıklamıştı.
Ekonomistlerin Erdoğan’ın düşük faiz davetinin enflasyonu son 24 yılın en yüksek düzeyine getirdiğine ve TL’nin dolar karşısında çok önemli bir bedel kaybına sebep olduğunu söylediği tahlilde Erdoğan devrinde Türkiye’nin Suudi Arabistan, Mısır, Birleşik Arap Emirlikleri, İsrail, Yunanistan üzere ülkelerle diplomatik krizler yaşandığı da hatırlatıldı. Tahlilde, “Bu krizlerde iki yıl sonra olağanlaşma oldu ve birtakım düşmanlarla olağanlaşma yolları arandı” yorumu da yapıldı.
NATO’DA TANSİYON YÜKSELDİ
Reuters’taki haberde, “Erdoğan’ın Rusya’dan hava savunma sistemi satın alması ve Rusya Devlet Lideri Putin ile yakınlığı NATO içinde eleştirildi. Ankara’nın İsveç ve Finlandiya’nın NATO üyeliğine itirazı da tansiyonu yükseltti” denildi.
Rusya ile Ukrayna ortasındaki savaşta Erdoğan’ın arabuluculuk yaptığına dikkat çekilirken, Erdoğan’ın seçim kampanyasında bu bahse vurgu yapmasının beklendiğinin de altı çizildi.
MUHALEFET NE VADEDİYOR?
Muhalefet bloğunun Erdoğan’ın birçok kararını iptal etmeyi planladığı belirtilirken, Merkez Bankası’nın bağımsızlığının sağlanması ve Erdoğan’ın iktisat kararlarının iptal edilmesinin vadedildiği hatırlatıldı.
Parlamenter sistemin geri getirilmesinin ana vaatlerden biri olduğuna dikkat çekilirken, Suriyeli mültecilerin ülkelerine gönderilmesinin de vaatler ortasında olduğu belirtildi.
Haberde, “Erdoğan’ın birinci 10 yılında ekonomik büyüme varken sonraki 10 yılda ise yoksulluk arttı ve seçmen ortasında dayanak azaldı. Sarsıntıdan sonra yapılan anketlerde felakete karşın bölgedeki oylarını koruyabildiği görülürken, uzmanlara nazaran muhalefetin birleşmiş olması onun için büyük bir sorun olabilir” yorumu da yapıldı.
Haberde, seçmenin yüzde 15’ini oluşturan Kürt seçmenin hangi adayı destekleyeceğinin bilinmesi de kritik bir değere sahip olduğu hatırlatıldı.