Dünya Şampiyonu bilardocu Semih Saygıner’in davetiyle İstanbul’a gelen efsane bilardo ustası Raymond Ceulemans, Bilardomax Balaban Handikaplı 3 Bant Bilardo Turnuvası’na katılacak.
İstanbul Bahçelievler’de bulunan Bilardomax’ta Semih Saygıner ile hazırlık maçı yapan 21 defa dünya, 48 sefer Avrupa şampiyonu Ceulemans, ulusal bilardocu ile birlikte AA muhabirine açıklamalarda bulundu.
Eski ulusal futbolcu Tümer Metin ile müzikçi Baha üzere isimlerle 28-31 Mart tarihlerinde düzenlenecek turnuvada maç yapacak Raymond Ceulemans’ın tertiplerde çok yer almadığına dikkati çeken Semih Saygıner, efsane ismin özel maçlara katıldığını söyledi.
Ceulemans’ı davet etme fikrinin kendisinden çıktığını ve bunu ortaklarıyla paylaştığında herkesin çok heyecanlandığını da belirten Saygıner, şöyle devam etti:
“Bu özel turnuva gündeme geldiğinde Ceulemans ‘Yaşımdan ötürü ben eskisi üzere oynayamıyorum.’ dedi. Ben de ‘Burada dolaşsan bize kâfi.’ dedim. Onu burada ağırlamak büyük onur bizim için. Onun oynadığı bir turnuvada yarışıyor olmak çok özel. Kaldı ki bu bir gösteri tertibi. Dünya şampiyonası ya da Türkiye şampiyonası değil. Bilardoyu yaymak ve sevdirmek hedefiyle 21. sefer yapılan bir turnuva. Handikaplı bilardo max ligi deniyor buna. Çok memnunuz onu burada ağırlamaktan ötürü. Geldi ve oynuyor. Olağan ki eskisi üzere değil fakat hala masanın başında seyredilesi bir oyunu var.”
Fotoğraf: AA
“CEULEMANS BİZDE KALIYOR”
Raymond Ceulemans’ın 86 yaşında olduğunu hatırlatan Semih Saygıner, “Amatör seviyede kalınca yarışmak öteki bir şey. Bütün sporlar bir kas hafızası gerektiriyor. Yaşla birlikte bir mühlet sonra bu kas hafızası geriliyor. Kelam dinlemiyor. Lakin hala oynuyor ve çok da hoş sayılar alıyor. Çok memnunuz burada olmasından.” tabirlerini kullandı.
Bilardo efsanesini 2 gün boyunca meskeninde ağırlayan Saygıner, bu durumu da şöyle aktardı:
“Sabah meskeninizde kalkıyorsunuz, alt katta bilardo masanız var. İniyorsunuz aşağıya ve orada Ceulemans topa vuruyor. Bence çok havalı, harikulade bir şey. Spora sevdalı olmak lazım. Sporu yalnızca bir muvaffakiyet ya da hayat yararı olarak görmemek lazım. Bir spor sevdalısı olarak, sporun gelmiş geçmiş en büyüğüyle böylesine hoş anılar yaşamak herkese nasip olmaz. Ben çok memnunum bu yüzden. Tahminen de bu manada Türkiye’nin en havalı adamıyım. Ceulemans bizde kalıyor.”
“DÜN ÜZERE HATIRLIYORUM! ARTIK HAVAM VAR”
Belçikalı bilardo ustasını 1988 yılında havalimanında karşılamaya gittiği hatırlatılan Saygıner, Ceulemans’ı yeniden birebir heyecanla karşıladığının altını çizerek şunları söyledi:
“Çok güzel bir anekdot. Çok memnun olduk tıpkı masayı paylaşmakla. İnsan yaşarken kendisini beklemeye almıyor. Her şeyi kaydediyorsunuz ve yaşanmışlıkları unutmuyorsunuz. Tıpkı heyecanla karşıladım havaalanında. Yaşanmışlıkları silip atamıyorsunuz. Üzerinden kaç nesil geçmiş olursa olsun, imzasını atmış bir insan. Futbolda Pele, boksta Muhammed Ali ne ise, bizim branşımızda da bu türlü bir isimden bahsediyoruz. 24 yaşında havaalanına karşılamaya gittiğimde merhum Bora Karatay vardı, merhum Avni Köksal vardı. Birkaç kişilik gruptuk. Bizler bilardocular olarak oradaydık. Atatürk Havalimanı camdı, bir tek kapı görünmezdi. Bavulunu alan kişiyi camdan görürdünüz. Beşerler sevdiklerine el sallayarak bavul beklemelerini görürdü. Ben de Ceulemans ve eşini birinci o vakit görmüştüm. El sallıyorduk. Dün üzere hatırlıyorum. Artık bir havam var.”
Fotoğraf: AA
SEMİH SAYGINER’DEN CEULEMANS’A ÖVGÜ
Ceulemans ve Semih Saygıner, Belçikalı ismin 1978’de bilardo teknikleri üzerine yazdığı kitap üzerine bir mühlet sohbet ederken Saygıner, usta bilardocunun yazdığı kitabın Türkiye’deki oyuncular için çok kıymetli olduğunu vurgulayarak kelamlarını şöyle sonlandırdı:
“1978 yılında yazdığı bir kitabı vardı ancak bu kitap bize tahminen de 1982-1983 yılında geldi. Belçikalı Mösyö getirdi kitabı. 500 sayfalık bir kitaptı. Herkes fotokopi yaptırıp koltuğunun altına almıştı kitabı. O kitapla yatıp o kitapla kalkıyorduk. Birinci kere bu kadar tekniğin ve sistemin olduğunu o vakit öğrendik. Bilmiyorduk yani. Ceulemans’ın ben de dahil olmak üzere Türkiye’de bilardoya çok emeği vardır. Efsane olmasının dışında yeri başkadır. Türk insanı çok seviyor kendisini.”
CEULEMANS: İLGİ ÂLÂ HİSSETTİRİYOR
Türkiye’ye birinci sefer 1988’de geldiğini ve sonrasında da birçok sefer Türkiye’de bulunduğunu söyleyerek kelamlarına başlayan Raymond Ceulemans, turnuvanın yapılacağı salonda birinci sefer oynadığını ve salonun çok hoş olduğunu tabir etti.
Turnuvanın da çok özel olduğuna da dikkati çeken Ceulemans, şunları söyledi:
“Bu bir şampiyona değil. Aslında bir manada gösteri ve bunu seviyorum. Bu oyunu oynamanın öbür bir yolu. Baskı yok. Bu çok hoş. Müzikçi Baha ve kaptanla (Tümer Metin) oynayacağım. Bunu sevdim. Buradaki beşerler bilardoyu çok seviyor. Buradaki ilgi bana çok hoş hissettiriyor. Her yerde sporu sevdirmeye çalışıyorum.” (AA)