Çanakkale’nin yıllardır kömürlü santrallerin yarattığı karanlığı yaşadığını belirten Çanakkale Vasat Aktivistleri, Etraf, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’na karşı Kazdağları’nda yeni kül depolama alanı ve hiçbir kömürlü termik santrali yapılmaması için imza kampanyası başlattı.
“Çanakkale yıllardır kömürlü santrallerin yarattığı karanlığı yaşıyor” diyen aktivistler, “Şimdi de kül alanı genişletilmek isteniyor! Hem mevcut alanın 3 katı büyüklükte, hem de en verimli ovaların bulunduğu Kazdağları’nda! Bu yeni kül depolama alanını ve hiçbir kömürlü termik santrali istemiyoruz!” biçiminde açıklama yaptı.
NE OLUYOR?
Aktivistlerin başlattıkları kampaya’da neler olduğunu unsurlarla şöyle sıraladılar:
* Kazdağları’nda 5 termik santral havayı zehirlemeye devam ediyor.
* Bölgede yeni termik santrallerin yapılması ve kömür alanlarının genişletilmesi planlanıyor.
* Bilhassa Çan ve Biga bölgemizde solunum hastalıkları artıyor.
* Çanakkale’de tarım ve hayvancılık ziyan görüyor.
* Kazdağları yaban hayatı ve tüm ekosistem ziyan görüyor.
* İklim değişikliğine sebep oluyor.
NE İSTİYORUZ?
* Öncelikle Çan’da planlanan “Yeni Kül Depolama Sahası” projesi iptal edilsin
* Çanakkale’deki termik santraller planlanarak kademeli olarak kapatılsın ve yenileri yapılmasın!
* İklim krizinin en baş sebebi olan güç üretiminde fosil yakıt kullanımından vazgeçilsin ve bir an evvel ucuzlayan yenilenebilir
TEKNOLOJİYE YATIRIM YAPILSIN!
Kampanya’da “Çanakkale’de Dünya Sıhhat Örgütü’nün sonlarının üzerinde hava kirliliği var. Çanakkale vilayetinde şayet hava kirliliği Dünya Sıhhat Örgütü’nün belirlediği hudutta tutulsaydı yıllık 343 mevtin önlenebileceği hesaplanmış” denilerek açıklamaya şöyle devam edildi: Bu bölgede rastgele bir kirleticiye daha yer yok! Yeni kül alanı kanserojen hususların rüzgarla yayılmasına ve kentte soluduğumuz havanın daha da fazla kirlenmesine sebep olacak. Kazdağları üzere biyoçeşitliliğin ve oksijen pahasının çok olduğu, en verimli tarım ve hayvancılık alanlarına ziyan vermek, iktisada ziyan vermektir. Geleceğe pak hava, su ve toprak bırakmamaktır.
TÜRKİYE, “PARİS ANTLAŞMASI” NIN GEREKLERİNİ YERİNE GETİRMEKTE GECİKMEMELİ
Dünya sermayesi yenilenebilir enerjiyi desteklerken geç kalınmaması gerektiğinin altının çizildiği açıklamanın devamında ise, “Eskimiş, kömürle çalışan teknolojiye yatırım yapılması da son derece yanlıştır ve fosil yakıtlarla güç üretimi üzerine planlama yapmaktan bir an evvel vazgeçilmesi gerekir. Canlı olan her şeyi öldüren kül alanlarının kapatılması için planlama yapılması gerekirken, Kazdağları Ulusal Parkına 100 kilometre uzaklıkta gerçekleştirmeyi hedefleyen ‘yeni kül depolama sahası’ projesinden bir an evvel vazgeçilmesini istiyoruz!
21 Mart’ta Çan Yayaköy’de Çan-2 Kömürlü Termik Santrali Kül Alanının Genişletilmesi(Yeni Kül Depolama Sahası) projesi için yapılan ÇED (Çevre Tesir Değerlendirme) halkın iştiraki toplantısında lokal dernekler ve etraf hareketleri ile bir ortada orada bulunduk. Haklı reaksiyonumuzu lisana getirdik! Şimdiye kadar toplanan imzalarımızı teslim ettik. Kümülatif tesir değerlendirmesi (hayvan, bitki, toprağa verilen zarar), sıhhat tesir (sağlık meselelerinin maliyeti) değerlendirmesinin yapılmasını istedik. Gerekli türel süreçleri de başlatacağız. Sürecin takipçisiyiz.
Yaşamak için nefes alabilmeliyiz; bu santrallerin, kül alanlarının daha da büyümesini değil bir an evvel kapatılmasını istiyoruz” tabirlerine yer verildi.