“Tarihi makinesiyle yazan” Orta Güler’in İstanbul Modern’deki lk ferdî standı izleyiciyle buluşuyor. İstanbul Çağdaş ve Orta Güler Müzesi işbirliğiyle gerçekleşen, iki kurumun koleksiyon ve arşivinden ortaya çıkan stant, kentin 20. yüzyılın ortasından bu yana yaşadığı değişimi gözler önüne seriyor. Bu değişimin sonucu ortaya çıkan kolektif belleğin oluşumunda Orta Güler’in fotoğraflarının rolünü görünür kılıyor.
SÖYLEŞİ VE PROGRAMLAR DÜZENLENECEK
Ara Güler’in farklı periyotlarda basılmış, her biri imzasını taşıyan çalışmalarına, İstanbul Çağdaş Fotoğraf Koleksiyonu ve Orta Güler Müzesi arşivindeki çeşitli karanlık oda baskısı, nesne ve efemera ile fotoğrafların çekildiği semt ve açıları gösteren haritalandırmalar eşlik ediyor. Stant kendini foto muhabiri, foto muhabirlerini de “tarihi makinesiyle yazanlar” olarak tanımlayan Güler’in çalışmaları aracılığıyla fotoğrafçının öznelliği ve fotoğraf ortasındaki ilgiyi düşündürmeyi amaçlıyor.
Ara Güler’in kendilerine tekrar tekrar bakmaya davet eden fotoğraflarını arşiv gereçleriyle bir ortaya getiren “İki Arşiv, Bir Seçki”, hem Güler’in üretim pratiğini hem de zihnimizdeki İstanbul şuurunun yaratılmasındaki hissesini izleyiciye hatırlatıyor.
Küratörlüğünü İstanbul Çağdaş Fotoğraf Kısmı Yöneticisi Demet Yıldız’ın, danışmanlığını ise Orta Güler Arşiv ve Araştırma Merkezi Müdürü Umut Sülün’ün yaptığı stant 17 Kasım’a kadar görülebilir. Stant mühletince kent ve kolektif bellek üzerine çeşitli söyleşi ve programlar da düzenlenecek.
KOLEKSİYONA 52 FOTOĞRAF BAĞIŞLADI
“İki Arşiv, Bir Seçki: Orta Güler’in İzinde İstanbul” standının açılışı sanat ve iş dünyasından ağır ilgi gördü. Açılışta bir konuşma yapan İstanbul Çağdaş İdare Şurası Lideri Oya Eczacıbaşı, şunları söyledi:
“Türkiye fotoğraf sanatının memleketler arası alanda en değerli temsilcisi Orta Güler, müzemizin kurulduğu ve fotoğraf kısmımızın açıldığı 2004 yılında, koleksiyonumuza 52 fotoğrafını bağışladı. Bu bağış yeni kurulmuş olan İstanbul Çağdaş Fotoğraf Kısmımız için çok değerli ve manalıydı. Fotoğraf Kısmımızın edindiği bu bağış çok değerli ve manalıydı. Orta Güler’in koleksiyonumuzdaki bu fotoğraflarını yıllar sonra şahsî bir stantla izleyicimizle buluşturmanın memnunluğunu yaşıyoruz. Kendisinin bilhassa İstanbul’a odaklanan çalışmalarını, imzasını taşıyan karanlık oda baskıları, ona ilişkin nesne ve eşyalarla birlikte sergiliyoruz. Bir İstanbul aşığı olarak Orta Güler’in dolaştığı, kayda aldığı semtlerin değişen yüzünü stanttaki haritalandırma ile izleyiciye sunuyoruz. Bu haritalara bakarak hepimiz geçmişteki İstanbul’u yine hatırlayacağız.”