Devlet Bahçeli, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın iştirakiyle, Şanlıurfa’nın Haliliye ilçesindeki 18 Mart Çanakkale Caddesi’nde düzenlenen, “897 Afet Konutu Temel Atma ve 659 Konut, 61 Dükkan Anahtar Teslim Töreni”nde, Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat’ta meydana gelen felaketten 11 ilin etkilendiğini, 50 bini aşkın vatan evladının hayatını kaybettiğini, 100 bini aşkın vatan evladının da yaralandığını belirterek, hayatını kaybedenlere rahmet, yaralılara şifa diledi.
Deprem bölgesinde enkaz kaldırma sürecinin sürdüğünü, yıkılan yuvalar için güzel adımlar atılmaya devam edildiğini belirten Bahçeli, felaketin getirmiş olduğu büyük zahmetleri aşmak için milletin 11 ile akın ettiğini, beslenmeden barınmaya kadar her türlü fedakarlık ve dayanışma örneğinin ortaya konduğunu vurguladı.
Bahçeli, sarsıntıdan 68 gün sonra vilayetleri dolaşırken, acılar devam etse de hayatın olağanlaştığına şahit olduklarını lisana getirerek, “Üzüntümüz devam etse de geleceğe umutla bakar hale geliyoruz. Bu, sevindirici bir durumdur. Bu, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin ve onun başkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın ve takım arkadaşlarının inanmışlıkla, sıkıntının üzerine kararlılıkla gitme ve yürüme olayıdır. O sebepten ötürü bugün geleceğe umutla bakar bir hale gelmişiz. Yarın daha hoş olacak, sonraki gün daha hoş olacak ve sonuç prestijiyle Allah’ın müsaadesiyle atılan temellerle, açılan dükkanlarımızla, kavuşulan yuvalarımızla Türkiye daima birlikte ayağa kalkacaktır.” diye konuştu.
Böyle bir periyot içerisinde fitne ve fesat yaymaya kalkanlara karşı çok dikkatli olunması gerektiğinin altını çizen Bahçeli, şu değerlendirmede bulundu:
“Depremin ne olduğunu anlamakta acze düşenler, siyasi istismarla palavra üstüne palavralar katmak suretiyle, yapılacak olan hizmeti örtmeye çalışıyorlar, milletimizi aldatmaya çalışıyorlar. Bu gerçek bir siyaset anlayışı değildir. Bu, birlik ve beraberliği tahrip eden bir fesat olayıdır. Buna dikkat etmek lazım, evvel ‘kardeşlik’ demeliyiz, sonra daima birlikte yürümeliyiz. Onun için geçmişi hatırlatacak üslupta parlamenter sisteme dönüşü bir çıkış yolu olarak ortaya koyan zavallılar, şimdiden 7 modüle bölünmüş, ne yapacağını şaşırmış, birbirleriyle örtüşen arbedeler içerisine girmişken, palavra ve iftirayla geleceğimizi karartmaya çalışıyorlar.”
“ŞİMDİ İSTİKRAR VAR, GELECEK VAR”
Bahçeli, Türkiye’nin 24 Haziran seçimlerinden sonra yeni bir sisteme kavuştuğuna işaret ederek, şunları kaydetti:
“Bu sistemin ismi, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’dir. Bu sistem, Cumhuriyetimizin kurulduğu günden sonra kıymetli bir ıslahat hareketi olarak dikkat çekmektedir. Bu sistemin hizmetleri, 4 yıl 10 ay süren bir devir içerisinde herkesin inkar edemeyeceği bir gerçek olarak barajlardan tutun yollara, yollardan tutun havaalanlarına, oradan tutun bütün Silahlı Kuvvetlerimiz ve emniyet güçlerimizi kuvvetlendiren yeni savunma endüstrisine ve her şeyden önce yeni bir Togg otomobiliyle milleti kardeşçe, kent şehir dolaşmasına fırsat veren bir zaferi ancak bunların çok daha ötesinde geçen gün İstanbul’dan denize kavuşturulmuş olan TCG Anadolu Gemisi yeni bir yüzyılın iyi bir işareti, geleceğin ay yıldızlı siyasi taraftan de hizmetin yıldızı olacaktır.”
Böyle bir devir içerisinde parlamenter sistemi hatırlamaya gerek olmadığını vurgulayan Bahçeli, 76 yılda 51 koalisyon kurulduğunu, her birinin farklı bir buhranın sebebi olduğunu aktardı.
“LiDERİMİZ ERDOĞAN’DIR DEMELİYİZ”
Bahçeli, “Şimdi istikrar var, gelecek var, artık Cumhur İttifakı var ve bu ittifakın önderinin 14 Mayıs’ta seçimi var.” tabirlerini kullanarak, şu değerlendirmede bulundu:
“Öyleyse 14 Mayıs’ta sandığa gitmeliyiz, bu hizmeti durdurmak isteyenlere cevaben, ‘Yürüyoruz biz, devam ediyoruz biz, başkanımız Recep Tayyip Erdoğan’dır.’ demeliyiz. Öbür yandan da Türkiye Büyük Millet Meclisi’ni güçlü bir hale getirmeliyiz. Urfa’dan isteğim, bugüne kadar hangi partiden olursanız olunuz, hangi partiye oy verirseniz veriniz fakat 6 Şubat’tan sonra, 15 Temmuz’dan sonra Türkiye’nin kavuşmuş olduğu huzuru, istikbali karartmaya yeltenenlere fırsat verdirmemek için kesinlikle sandığa gitmeliyiz ve Cumhurbaşkanlığında kararımız net olan, Sayın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı tekrar Cumhurbaşkanı seçmeliyiz. O denli bir sonuç almalıyız ki fitnenin de fesadın da dış güçlerin de global oyunların da hepsinin oyunu bozulsun ve Türkiye kendi iradesiyle, kendi kardeşleriyle, ulusal ve yerli bir önderin etrafında kenetlenmeli ve Türkiye ikinci Cumhurbaşkanlığı periyodunda yeni bir yüzyılın temelini atarak, yoluna devam etmelidir.” (AA)