Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Kahramanmaraş merkezli sarsıntılarla ilgili düzenlenen Milletlerarası Bağışçılar Konferansı’nın akabinde basın toplantısı düzenledi. Konuşmasında takviyenin sürekliliğine vurgu yapan Çavuşoğlu, şunları söyledi:
* “Konferansa 65 ülke, 26 memleketler arası teşkilat ve finans kuruluşu katıldı. Açılışını Kurul Lideri Ursula von der Leyen ve İsveç Başbakanı Kristersson yaptı. Sayın Cumhurbaşkanımız da çevrimiçi, canlı irtibatla konferansa hitap etti. Ben de konuşmamda zelzele sonrası toparlanma vizyonumuz hakkında tüm iştirakçilere bilgi verdim. Konferansta bugüne kadar yapılanlar hariç ülkemiz için 6 milyar euronun üzerinde bir taahhüt gerçekleştirildi.
* Türkiye biliyorsunuz her vakit, dünyanın neresinde olursa olsun güç durumda kalan ülke ve insanlara yardıma koşan birinci ülkelerden birisi olmuştur. Birebir dayanışma ve hassaslığı artık Avrupa Birliği ve memleketler arası toplumdan görmekten elbette memnuniyet duyuyoruz. Bu ölçekteki bir afetle hiçbir ülkenin tek başına uğraş etmesi mümkün değil. Bugünkü konuşmacılar da bunun altını çizdiler. Topyekün ve koordine edilmiş bir mukabeleyle milletlerarası takviyenin sürekliliği ehemmiyet arz ediyor.”
“DAHA GÜÇLÜ VE İNANÇLI OLARAK YİNE İNŞA EDECEĞİZ”
Bakan Çavuşoğlu, yeni yerleşim yerlerinin daha inançlı ve daha güçlü biçimde yine inşa edileceğini belirterek şunları belirtti:
* “40 gün içinde Avrupa Birliği, BM Kalkınma Programı (UNDP) ve Dünya Bankası ile birlikte Türkiye Zelzele Toparlanma ve Tekrar İmar Kıymetlendirme Raporunu hazırladık. Rapora nazaran hasar ve kayıplarımız yaklaşık 103.6 milyar dolar. Bu rapor hasar ve muhtaçlık kıymetlendirme bakımından en ileri milletlerarası standartları temel alıyor.
* Ayrıyeten tekrar inşa faaliyetlerine istikamet verecek güçlü bir toparlanma stratejisini de içeriyor. Raporun hazırlanmasında fedakar çalışmalarıyla bize dayanak veren tüm uzmanlara huzurlarınızda teşekkür etmek istiyorum. Raporda öngörüldüğü üzere yeni yerleşim yerlerimizi daha inançlı, daha güçlü, daha kapsayıcı, daha yeşil ve daha akıllı olarak inşa edeceğiz. Öte yandan Afet Yine İmar Fonunun kurulmasına ait kanun teklifi de meclisimiz tarafından kabul edildi. Bu fon yine imar çalışmalarının finansmanını kolaylaştıracak.”
“UMARIM DAYANIŞMA RUHU, TÜRKİYE-AB BAĞLARINA DE SİRAYET EDER”
Bakan Çavuşoğlu, gösterilen dayanışma ruhunun Türkiye-AB bağlarına de sirayet etmesini temenni ettiğini tabir ederek şunları belirtti:
* “Önümüzde uzun ve meşakkatli bir süreç var. Fakat bunu tüm imkanları seferber ederek, azimle, kararlılıkla aşacağız. Kaybolan canların, elbette çekilen acıların telafisi yok. Lakin yıkılanların yerine daha güzelini yapacağız, daha güzelini koyacağız. Bugün yapılan taahhütler toparlanma ve tekrar inşa uğraşlarımıza kıymetli bir katkı sağlayacaktır. Avrupa Birliği Dayanışma Fonu başta olmak üzere Türkiye’nin aday ülke olarak faydalanabileceği çeşitli mali imkanlar var.
* Oliver ve Johan Türkiye’ye geldikleri vakit bunu da değerlendirmiştik. Önümüzdeki günlerde bununla ilgili adımlar da atacağız. Zelzelenin birinci günlerinden itibaren bizi yalnız bırakmayan ve ülkemizi ziyaret eden kıymetli dostum Komşuluk ve Genişlemeden Sorumlu AB Komiseri Vaheyli ve İsveç Kalkınma ve Dış Ticaret Bakanı Forssel’le huzurlarınızda bir defa daha teşekkür ediyorum. Umarım bu dayanışma ruhu önümüzdeki süreçte Türkiye-Avrupa Birliği münasebetlerine de farklı alanlara da sirayet eder.”
FİNLANDİYA VE İSVEÇ’İN NATO ÜYELİĞİ
Bakan Çavuşoğlu, konuşmasının akabinde basın mensuplarının sorularını yanıtladı. Finlandiya ve İsveç’in NATO üyeliğiyle ilgili gelen soruya yanıt veren Çavuşoğlu, şu tabirleri kullandı:
* İsveç ve Finlandiya’nın NATO üyeliği için Madrid’de 3’lü Mutabakat Muhtırası imzaladık. Türkiye ismine o belgeyi ben imzaladım. Uzun süren müzakerelerden sonra imzaladık. Bu mutabakat muhtırası çerçevesinde de bir daimi komite kurduk. Bu daimi komite üç sefer bir ortaya geldi, Finlandiya’da, İsveç’te ve en son NATO Merkezinde. Bu üçlü muhtıranın uygulanıp uygulanmadığını gözden geçiriyoruz.
* Yeni hükümetle bir arada İsveç’in kimi olumlu adımlar attığını görüyoruz ve memnuniyetle karşılıyoruz. Terörle uğraş yasasını değiştirdiler, anayasada bir değişiklik yaptılar. Natürel bunların maksadı nedir, terörle uğraşta somut adımlar atmaktır. İsveç’te PKK’nın, PKK yandaşlarının PKK için para toplama faaliyetleri, birebir formda insan devşirme faaliyetleri ve terör propagandasının sonlandırılması.
* Mevcut İskandinav ülkelerindeki kanunla maalesef terörle mücadelede yetersiz. Orada önlemlerle DEAŞ yapsa hepsi maniler lakin PKK yapınca kimse engellemiyor, açık konuşalım. Sonuçta bu terör örgütlerinin faaliyetleri motamot devam ediyor. Bizim İsveç’ten beklentimiz terörün finansmanı, terör örgütüne insan devşirme ve propaganda faaliyetlerinin sona erdirilmesi ve gerekli önlemleri alması.
* Ayrıyeten bizim iade talebinde bulunduğumuz şahıslar var bu istikamette somut adımlar atması. Biz NATO’nun açık kapı siyasetini destekliyoruz, biz ‘Finlandiya’nın NATO üyeliğiyle bir meselemiz yok’ dedik. Ancak gerek iki ülke gerekse NATO, bu iki ülkenin üyelik sürecini birlikte yürütmek istediği için ikisine eşit muamele yaptık. Lakin Finlandiya ile izafî olarak çok az sorunumuzun olduğunu söylemiştik. Gerçekten güzel niyetimizi de gösterdik ve Finlandiya ile ilgili üyelik protokolü meclisimize gönderildi. Artık takdir ulu meclisimizindir.” (DHA)