Uludağ Üniversitesi Spor Bilimleri Fakültesi Dekan Yardımcısı Doç. Dr Erkut Tutkun,, ASGD 2. milletlerarası Spor ve Turizm Tepesi’nde düzenlenen panelde iştirakçileri şaşırtan açıklamalar yaptı.
Yurtiçi ve yurtdışından katılan basın mensuplarına, “Spor ekonomisi” bahisli panelde seslenen Tutkun, küresel dünyada sporun ekonomik yapısı hakkında sayısal datalara dayalı bilgiler verirken, finali dinleyicileri şok eden sözlerle tamamladı. Bilim insanı olarak vardığı sonucu, “Spor Öldürür” tespitini aktararak özetleyen Doç Dr. Erkut Tutkun, “Spor yaparsanız bilin ki erken öleceksiniz” dedi.
“Dünyada büyük bir değişim var. Uzun ve sağlıklı ömür için spor önerisi artık geçerli değil” diyen Tutkun, “Yapılan bütün bilimsel araştırmalar, nizamlı spor yapanların uzun yaşamadıklarını ortaya koyuyor. Fizikî aktivite dünyanın en hoş şeyidir. Müsabaka formundan çıkıp keyifle yürümek, bisiklet sürmek, ömrünüze ömür katar. Beyin nöronlarınızı artıracak dünyanın en harika detoksudur bunlar. Ne vakit ki haftada dört yahut beş sefer ağır eforlu idmanlı işler yapıyorsunuz, bilin ki kısa vakitte öleceksiniz. Öleceksiniz, kurtuluşunuz yok. Zira yapılan araştırmalarda sistemli ve yüksek şiddette spor yapan canlı çok uzun yaşayamamıştır” biçiminde konuştu.
“TÜRKİYE’DE FUTBOL HARİÇ 30 FEDERASYON VAR”
“Türkiye liglerinin toplamda 360 milyon Avro’luk bir paraya hükmettiğini kaç kişi biliyor?” diye soran ve bu sayıların Hollanda ve Portekiz’den daha yüksek olduğunu söyleyen Erkut Tutkun “Spor Ekonomisi” bahisli panelinde rakamsal bilgilerle ilgili olarak ise şunları söyledi:
“Türkiye’de futbol hariç 30 federasyon var, devlet bunlara yıllık 3 milyon lira civarında katkı sağlıyor. En fazla katkıyı 260 bin lira ile basketbol ve hentbol federasyonları alıyor. Görünen o ki alt seviye bir futbolcunun yıllık geliri kadar bu spor kısımlarına para ayırıyoruz. 2019 bütçesinde avcılık ve eskrim federasyonlarına yıllık 30 bin lira ayrılmış durumda. Bu ortada belirteyim ki atletizme verilen katkı da bir evvelki yıla nazaran 220 bin liradan 100 bin liraya düşürüldü. Sonuç; futbolda aslında dökülüyoruz; liglerimiz yabancı kaynıyor, hiçbir önemli başarımız yok, ülke içinde birbirimizle yarışıp memnun oluyoruz. Öbür kollara ise toplumun da devletin de ilgisi yok.”
“FUTBOL YALNIZCA FUTBOL DEĞİLDİR”
Dünyanın en kıymetli 50 futbol kulübünün içinde Türkiye’den ekibin olmadığına vurgu yapan Tutkun, “Avrupa’da birinci 50 kadronun marka pahası 22 milyar dolar civarında ve Avrupa futbolunun 49. sırasında Mainz grubu var. Pek çok futbolseverin bile yalnızca ismini bildiği bir kulüptür bu… Alt hudut olan 104 milyon dolarlık marka kıymetine dahi ulaşamadı bizim kadrolar. Daha evvelki yıllarda Galatasaray ve Beşiktaş giriyordu bu sıralamaya… Beşiktaş’ın 103, Fenerbahçe’nin 86, Galatasaray’ın 59, Trabzon’un 24 milyon dolarlık bir marka pahası tespit edilmiş durumda. Real Madrid’in marka kıymetinin 2 milyar Avro’ya kadar çıktığını karşılaştırma yapmak isteyenler için aktarmış olayım. Futbol pek çok bölümü etkiliyor lakin turizmle ortasında da direkt bağ var. Dünyanın tanınmış statları birer mabede dönmüş durumda. Örneğin, her yıl 1 milyon Japon turist, Barcelona’nın NouCamp stadını ziyaret ediyor. Bunun yanı sıra formalar satılıyor, yayın hakları milyon dolarlarla tabir ediliyor. Messi’nin ayaklarını bastığı çim bile Barcelona tarafından satılıyor. Hem de 100 Avro’ya. Barcelona stadında, yerden, kupaların bulunduğu kata asansöre binmek için gelenlerin 5 Avro ödemek zorunda kaldıklarının altını da çizmek isterim. Yani futbol yalnızca futbol değildir” sözünde bulundu.