Camianın önünü açmak için sıraya girenler kendilerince güzellik meleği kesilirken Trabzonspor’u taraftarıyla yalnız bıraktılar. Evet çok açık bir yalnızlık bu.
Önce lider çekip gitti. Önünü açtım dedi.
Sonra hoca gitti. Önünü açtım dedi.
Sezon bitmeden stoper (Vitor) çekti gitti.
En son yardımcı da gitti. Maşallah düzgünce önü açıldı kulübün… Enkazı kim kaldıracak belirli değil.
Şu heba edilmiş döneme bir umuttu Türkiye Kupası. Önemsenmiyor pek lakin Abdullah Avcı’yı şampiyonluğa çıkaran yol bir Türkiye Kupası zaferi ile başlamıştı hatırlayın.
En azından berbat yönetilen bir sürecin sonunda bir filiz verebilirdi gelecek için ancak Ankara’da yeni bir başlangıca hazır olan taraf Tolunay Kafkas’tı. O da daha evvel kulübün önünü açanlardan. Çok da akıllı oynatıp Ankaragücü’nü yarı finalist yaptı. İsteyen istediğini aldı yani.
YENİ YÖNEYİM ORHAN HOCA’YI KULLANDI
Taraftar haklı olarak ortada bir hatalı arıyor lakin bu öyküde haksız yere yakılan tek adam Orhan Ak. Herkes yavaşça sıyrılırken günah keçisi oldu. Açık açık bombanın kucağına bırakıldığını söyledi zati. Avcı ile birebir uçakla gitmesi hakikat olan birini zorladılar. Kimse kalmak için yalvarmadı.
Yeni idare vakit kazanmak istedi, Orhan Hoca’yı da bunun için kullandı bu kadar kolay. Kupaya da veda edilince plan bozuldu.
Tabzonspor’a artık göstermelik bir hoca değil, ismi ‘hoca’ olan biri değil. Bir akıl hocası lazım. İdaresi de çekip çevirecek, yazgısına terkedilmiş, yönetilemeyen bir kulübü tekrar yönetilir hale getirecek biri.
Bu iş transferle olmaz. O sürecin yalnızca bir modülü. Trabzonspor’u süratli ayağa kaldırabilecek şey radikal harekettir. Ya Abdullah Avcı tekrar gelecek, ya da yeni bir Abdullah Avcı bulunacak. Ne diyordu Hannibal; Ya bir yol bulacağız ya da bir yol açacağız.
Ümit Genç