Milletin parasının nasıl israf edildiğine dair bir örnek de Kültür ve Turizm Bakanlığı’na bağlı DÖSİM’de (Döner Sermaye İşletmesi) yaşandı. DÖSİM’in, olağan bir mali müşavirin yapacağı süreci yeminli mali müşavire yaptırarak 1 yılda, KDV hariç, tam 130 bin lira ödediği belirlendi.
Sayıştay, “Aynı işi mali müşavir yapsaydı kurumdan çıkan para çok daha az olacaktı” tespitinde bulundu. Tekrar, kurumda kâfi avukat olmasına karşın dışarıdan avukatlar tutulduğu da vurgulandı. Sayıştay DÖSİM’i, “Kamu kaynaklarını verimli kullanmamakla” suçladı.
ÜÇ İŞLEM
Sayıştay raporunda “İdare, rastgele bir mali müşavirden alacağı hizmeti mecburilik bulunmamasına karşın yeminli mali müşavirden alarak kamu kaynaklarını ekonomik ve verimli kullanmamıştır. KDV Beyannamesi, Süreksiz Vergi Beyannamesi ve Kurumlar Vergisi Beyannamesi mali müşavir eliyle yürütülebilir. Öbür süreçler yönetimin Döner Sermaye Saymanlığı tarafından yapılan rutin süreçler ortasındadır. Yönetim 2017 yılında 3 süreç için yeminli mali müşavirlik hizmeti almış ve kelam konusu firmaya 130 bin TL + KDV fiyat ödemiştir” denildi.
AVUKAT DA TUTMUŞ
Raporda birebir hizmet mali müşavirden alınsaydı ödenecek fiyatın yeminli mali müşavire ödenen fiyatın çok altında olacağı belirtilerek “Serbest muhasebeci eliyle yürütülmesi mümkün iken, yeminli mali müşavirden hizmet alınması sonucu ödemede kanunun temel prensiplerine uygun düşmemektedir” kelamlarına yer verildi. Raporda, DÖSİM’in, bünyesinde kâfi avukat olmasına karşın dışarından avukat tutarak bunlara da para aktardığı belirlendi. DÖSİM’in, Kurum’da takımlı 5 avukat ile Bakanlık’ta 24 avukat bulunmasına karşın yıllardır tıpkı ofiste çalışan 3 avukattan hizmet aldığı bildirildi.
‘MALİ ÖZERKLİĞİMİZ VAR’
Sayıştay raporlarına ait DÖSİM savunmasında kamu hükmî kişiliğini haiz bir kurum olduklarını belirtti. Savunmada, “Bakanlığın bağlı kuruluşu olsa da, başka kamu yönetimlerinde kurulmuş döner sermayeli işletmelerden ayrılarak, hukukî kişiliği haiz olmak ve Bakanlıktan nispeten bağımsız bir varlık kazanmakla başka bir bütçeye ve mali özerkliğe sahip olmakta, kendi organları aracılığıyla irade beyanında bulunabilmekte” denildi.