Prof. Dr. Naci Görür, toplumsal medya hesabından mümkün İstanbul zelzelesiyle ilgili kimi iletiler paylaştı.
“İSTANBUL’DA ZELZELEDE CAN KAYBINA NEDEN OLABİLECEK BİNA SAYISI EN AZ 90 BİN”
Hükümete tekliflerde bulunan Naci Görür, şunları belirtti:
* “Hükümetimize acil bir teklif: Daha evvel çeşitli kaynaklar da önermiştir ancak esaslı bir tahlil oldğuna inandığım için ben de öneriyorum: İstanbul’da zelzelede can kaybına neden olabilecek bina sayısı en az 90,000. Bu da yüz binlerce canımızın can güvenliği yok demektir.
* Evet biliyorum en yanlışsız yol bu binaların güçlendirilmesi yahut yıkılıp yine yapılmasıdır ancak bütün bu binalara bu sürecin uygulanmasına vaktimizin olduğunu sanmıyorum.
“BUNDAN DAHA ACİL TAHLİL DÜŞÜNEMİYORUM”
* Onun için devlet İstanbul’da zelzele güçlü ve boş binaların tümünü kayıt altına alıp devlet olarak kiralamalı ve riskli binalarda yaşayan insanlarımızın buralara taşınmalarını sağlamalıdır.
* İnsanlarımızın can güvenliği sağlandıktan sonra belediye ve vatandaşla el ele verip boşaltılan binaları sarsıntı dirençli hale getirmelidir.
* Bir bilim adamı olarak bundan daha acil tahlil düşünemiyorum. İnsanımızın can güvenliği her şeyin önündedir. Hükümetimiz bunu kesinlikle yapmalıdır. İnanıyorum ki bu tüm İstanbulluların talebidir, sevgiyle.”
İSTANBUL SARSINTISINA KARŞI 7 TEKLİFTE BULUNMUŞTU
Naci Görür, 25 Mart’ta İstanbul’un sarsıntıya hazırlanmasına yönelik 7 unsurdan oluşan bir paylaşım yapmıştı.
Görür, “Arkadaşlar biraz uzun müddetle tweetler atacağım. Bu tweetler şayet dinlerlerse yönetimci ve siyasilere yönelik olacak. Yazarsam tahminen okurlar diyorum. Bizim o denli müracaat komitelerine seçilmemizden bir şey çıkmıyor. Kendi bildiklerini yapıyor, bizi de süs üzere vitrine koyuyorlar” diyerek ‘İstanbul’un zelzeleye hazırlanması’ başlığı altında şu paylaşımda bulunmuştu:
* “1-İstanbul ve yakın etrafındaki birden fazla sanayi kuruluşları ve organize sanayi bölgeleri Marmara Bölgesinin dışına çıkartılmalı, bunun için Anadolu’da uygun ortamlar hazırlanmalı ve teşvik sistemleri geliştirilmelidir.
2-İstanbul’a nüfus celbedecek olan yatırımlar durdurulmalı ve İstanbul’dan Anadolu’ya göç hızlandırılmalı ve devlet eliyle özendirilmelidir.
3-İstanbul’da daha fazla bina ruhsatı verilmemeli imar ve iskan kısıtlanmalıdır.
4-İstanbul’da altyapı ve yapı stoku süratle elden geçirilmeli ve sarsıntı dirençli yapılmalıdır.
5- Bu işleri aksatacak yasalar yerine yenileri çıkartılmalıdır.
6-Bina muayeneleri vatandaş isteğine bağlı olmadan şahsen ve süratle devlet eliyle gerçekleştirilmelidir.
7-Deprem dirençsiz binalar şahsen devlet tarafından dirençli hale getirilmeli yahut yıkılıp tekrar yapılmalıdır. Şayet vatandaş da işin içine sokulacaksa, uzun periyodik, ucuz kredi verilmelidir.”