ABD’de görülen Reza Zarrab davasında uzun mühlet sonra iki yeni saklı evrak eklenmesi, “Davada yeni gelişmelerin işareti mi?” sorusuna yol açtı.
Voice of America Türkçe’den Can Kamiloğlu’nun haberine nazaran, 2015 yılında başlayan Reza Zarrab davasında uzun süren sessizliğin akabinde geçen hafta iki yeni kapalı belge davaya eklendi. Böylelikle davanın başından itibaren saklılık kaydıyla eklenen belge sayısı 50’yi aştı. Zarrab davasında, 2015 yılından bugüne kadar toplam 722 evrak girişi yapıldı.
Davada 2022 yılının Haziran ve Mart ayında yalnızca ikisi kapalı belge olan toplam üç süreç yapılmıştı. Hukukçular, uzun bir müddet sonra dava arşivine yine iki bilinmeyen belgenin birden girmesiyle Zarrab davasında yeni gelişmelerin olabileceğine işaret etti.
İran ve Türkiye vatandaşı Reza Zarrab, 2016’da kara para aklama suçlamasıyla ABD’de tutuklanmış, akabinde yaptığı mutabakatla özgür kalmıştı. Hem Türkiye hem de ABD basınının ilgisini çeken davaya, eski İktisat Bakanı Zafer Çağlayan, eski Halkbank Genel Müdür Yardımcısı Mehmet Hakan Atilla ve Halkbank sanık olarak eklenmişti.
Reza Zarrab evvelki yıl ABD’nin Florida eyaletinde ortaya çıkmıştı.
Hakan Atilla’nın yargı sürecinde Zarrab, hakkındaki tüm suçlamaları kabul edip, duruşmalarda şahit olarak dinlenmişti. 2019 yılında dava belgesine sanık olarak eklenen Halkbank’ın, bir kamu kuruluşu olarak ABD’de yargılanamayacağı savı alt mahkemelerde reddedilmiş, Halkbank son deva olarak ABD Anayasa Mahkemesi’ne başvurmuştu. ABD Anayasa mahkemesi, 17 Ocak’ta yapılan duruşmada tarafları dinlemiş ve en son kararını sonra vereceğini açıklamıştı.
‘ZARRAB YİNE ŞAHİT OLABİLİR’
Voice of America’nın haberine nazaran, Reza Zarrab davasında hukukçuların dikkat çektiği farklı argümanlar ortasında, Anayasa Mahkemesi’nin Halkbank’ın yargı sürecinin başlaması istikametinde muhtemel bir kararı sonrasında Zarrab’ın yine şahit sandalyesine oturabileceği ihtimali yer alıyor.
Hukukçular, hakkındaki tüm suçlamaları kabul eden Zarrab’ın 6 yıl geçmesine karşın şimdi hakim karşısına çıkartılmayıp, kabul ettiği suçlamalarla ilgili bir cezanın verilmemesini “oldukça şaşırtan ve hukuksal teamüllerin dışında” olarak kıymetlendiriyor.
ABD ceza maddelerine nazaran cürmünü itiraf eden bir sanığın kesinlikle belirlenen bir duruşma gününde kabul ettiği cürümlerle ilgili cezalandırılması gerekiyor.
Hukukçuların farklı bir tezi da dava arşivinde 50’yi aşan saklı evraklar ortasında yeni iddianameler ve yeni isimler olabileceği tarafında. New York Güney Bölgesi Başsavcılığı’nın, Zarrab davasıyla ilgili yayınladığı sav ve argümanlarda ortalarında o periyot misyon yapmış birtakım bakanların da isimleri yer almıştı.
Hukukçular ayrıyeten, Zarrab’ın itiraflarının hala devam etme ihtimalinin çok yüksek olduğunu belirtiyor.