Cem YILDIRIM / ANKARA
Türkiye Değişim Partisi Genel Lideri Mustafa Sarıgül, daha evvelden de Millet İttifakı’nın yanında olacağını söylediğini hatırlatarak, “TDP olarak kurulduğumuz günden bu yana tarafsız Cumhurbaşkanı, güçlü meclis ve bağımsız yargıya dayanan, demokratik parlamenter sistemden, yana olduğumuzu söyleyen bir partiyiz. Koltuk için istikamet değiştirmedik, saf değiştirmedik, ağız değiştirmedik” dedi. Sarıgül, şunları kaydetti:
– Türkiye Değişim Partisi olarak ittifak siyaseti ve kutuplaşmanın önümüzü kesmesine müsaade vermedik. Eğriye eğri, doğruya yanlışsız dedik. Duruşumuzu, çizgimizi bozmadan prensipli siyaset yaptık. Önümüzde iki seçenek vardı. Ya ülkeyi yöneten Cumhur İttifakı’ndan yana olacaktık ya da demokratik parlamenter sisteme dönmek isteyen Millet İttifakı’nı destekleyecektik.
– Türkiye Değişim Partisi olarak kurulduğumuz günden bu yana tarafsız Cumhurbaşkanı, güçlü meclis ve bağımsız yargıya dayanan, demokratik parlamenter sistemden, yana olduğumuzu söyleyen bir partiyiz. Koltuk için taraf değiştirmedik, saf değiştirmedik, ağız değiştirmedik.
KOSKOCA TÜRKİYE KÜLLİYE’DEN YÖNETİLMEYE ÇALIŞILIYOR
– Evvelce “Koskoca Türkiye Ankara’dan yönetilemez” diyorduk. Artık koskoca Türkiye Külliye’den yönetilmeye çalışılıyor. Türkiye Değişim Partisi olarak bu türlü bir sistemi desteklesek, çıkıp halkımıza ne diyecektik? İşsizlik yok mu diyecektik? Soğanın kilosu 20 lira olmuş, 1 kg kıyma 300 lira olmuş, hayat pahalılığı yok mu diyecektik? Bunlar var lakin biraz daha sabredin mi diyecektik?
– Vatandaş, “20 yıl sabrettik daha ne kadar sabredeceğiz?” dese ne karşılık verecektik? Bu sisteme karşı çıkmamızın bir başka nedeni sistemin yüzde 50+1 oy almayı gerekli kılmasıdır. Siyaseti ittifak siyaseti haline getirmesidir. Bize nazaran, partiler seçmenin önüne, kendi güçleri, projeleri ve telaffuzlarıyla çıkmalı, her koyun kendi bacağından asılmalıdır.
DEVLET RAYINA, İKTİSAT YOLUNA SOKULMALI
– Dış siyasette başımız daima sıkıntıda olmaktan çıkarılmalı. Devlet rayına, iktisat yoluna sokulmalı, ülke huzura kavuşmalı. Türkiye tek adam idaresinden kurtulursa meselelerini çözme imkânına kavuşur. Artık bize düşen vazife canla başla çalışmak ve Türkiye’yi bu girdaptan kurtarmaktır. Kimse kaygılanmasın,14 Mayıs’ta yapılacak olan seçimin sonraki sabahında kazanan demokrasi olacak.