Oktay Vural, MHP’de uzun yıllar milletvekilliği, partinin TBMM Küme Başkanvekilliği misyonlarında bulundu. Renkli, hürmet duyulan bir siyasetçi. Hala MHP’nin üyesi. Lakin partisiyle bağları kopuk. Eski Ulaştırma Bakanı Oktay Vural, bugün geldiğimiz noktada siyasetin kişiselleştiğini, kurumların ortadan kaybolduğunu, otoriteleşmenin akıl ya da fikir üreten insanları buradan uzaklaşıp marjinalleşmeye, kutuplaşmaya götürdüğünü belirtiyor.
SİYASETLE GEÇİNMEM
Vural’a, siyasetten niye uzak kaldığını sorduğumda “Ben gelişen olayları değerlendirdiğimde yürüteceğim akıl, ondan sonraki sürece katkı sağlayabileceğimi düşünmedim. Partiyle ilgili bir kıymetlendirme yapmak istemiyorum. Lakin sonuç itibariyle sahip olduğunuz bilgi ve tecrübeyi aktarma konusunda kâfi bir şey göremeyince sürecin içerisinde olamıyorsunuz. Siyaset için geçinenler vardır ya da siyasetten geçinenler vardır. Ben siyaset için geçinen bir kimseyim” dedi.
Türkiye’de sistemin yenilenmesi gerektiğine inanan Vural, açıklamasını şöyle sürdürdü:
“Meclis rapor hazırlar, sonuç yok. Milletvekili milletin vekilidir, sanki hakikaten millete karşı sorumluluğunu yapısal hale dönüştürüyor mu? Yok. Seçtiğimiz milletvekili güçlü mü? Değil. Bu türlü bakıldığında Atatürk iktisadın, eğitimin, ulusal egemenlik temellerine nazaran yürümesi gerektiğini belirtiyor. Daima bir arada bir muhasebe yapalım. Cumhuriyetimizin ikinci 100 yılına giriyoruz. Pekala parlamento, yargı, yürütme sanki ulusal egemenlik asıllarına nazaran yürüyor mu? Siyaset dünyası gelecekle ilgilenmeli. Ancak geleceği tartışmıyoruz. Medya politik pazarlama aracı değil, akıl yürütüp halk ismine sorgulama yapması gerekir. Parlamentoda halka karşı sorumlu bir idare oluşturamazsak bu sistemde nereye kadar varacağız? Dolaysıyla bu yapının değişmesi gerektiğini düşünüyorum.”
KONUŞMAK YASAK
Vural, olup bitenin sorgulanması gerektiğini belirtip “Eğer biz olan biteni sorgulamazsak, başımıza neden geldi diye sormazsak, uygulamanın yanlış olduğunu söyleyenleri kendi bulunduğu öğretiyi temsil edenlerin dışından din, inanç, siyaset ekseninden uzaklaştığınız surece nasıl tahlil bulacağız? Akıl yürütme, sorgulama, bunun için konuşma, dinleme gerekiyor. Konuşmak yasak, dinlediği vakit aslında mecralar bölünmüş. Bu türlü bir yapıyla nereye gideceğiz?” dedi.
MHP’nin eski ağır toplarından Oktay Vural, müellifimiz ve Ankara Temsilcimiz Hürmet Öztürk’e konuştu.
2016’da istifa ile kenara çekildi
Oktay Vural, partisi MHP’nin DSP ile yaptığı koalisyonda 2001-2002 yılları ortasında Bülent Ecevit başbakanlığındaki hükümette Ulaştırma ve Altyapı Bakanı olarak vazife yaptı.
1956 Diyarbakır doğumlu olan Savaş, 1979’da İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nden mezun oldu. Daha sonra iktisat alanında lisans yaparak doçent oldu. BOTAŞ, Devlet Denetleme Şurası, Gübre Sanayi, NATO Parlamenter Asamblesi Üyeliği, İzmir Milletvekilliği ve Ulaştırma Bakanlığı yaptı. TBMM MHP Küme Başkanvekilliği vazifesinden ise 2016’da istifa etti.
Sistem hesap verebilir bir yapı olmalı
Hem sistemin, hem kurumların yenilenmesi gerektiğini kaydeden Vural, “Dengenin olması lazım. Dolaysıyla yapacağımız iş çok, açık ve seçik. Birincisi parlamento, siyasi müzakerelere vaktini tüketen bir yer olmamalı. Siyasi çıkar ve tartışmaları da, siyasi birliğin içerisine sokan yapı olmamalı. Bu türlü bakıldığında parlamento istikrar ve kontrol aslına güçlü olmalı ancak güçlü bir parlamento için güçlü bir milletvekili olması gerekiyor. Hesap verebilir olması lazım. Partisi deneyimli, aktif şahıslardan oluşmalı ki ‘Bu yanlıştır’ diyebilsin. Devlet bürokrasisi liyakat ve basiret aslına nazaran yönetilen bir yapı olmalı. Yetmez, parlamento yürütmeden farklı, bilgi sahibi olmalı ve denetlemelidir. Parti bürokrasisi karar verecek adamı dengeleyemiyorsa, bürokrat, bakanlar onaylayıcı makama dönüşmüşse bu sistem sistem midir?” diye konuştu.
Parlamenter sistem için 400 vekil gerek
Oktay Vural, parlamenter sisteme geçilmesi teklifini lisana getirirken “Dönüşebilmek için de 400 vekil gerekiyor. Pekala 400 milletvekili çıkarılamazsa ne olacak? Bütün partilerin bir ortaya gelip bu sistemi yenilemesi gerekiyor. Parlamentoda, TBMM Liderinin odasının ardında bir oda var. Orada bir ortaya gelip konuşurduk. Orada bu sistem tartışıldığında CHP-AKP’den bakanlar daima bir ortaya gelse Türkiye’nin gereksinimi olan sistem nasıl olmalıdır bir mutabakata varılacağından eminim” görüşünü ortama koydu. Vural “Türk kontrol teşkilatı anlayışında hakan ve beyefendiler vardır. Piramitsel değil hilal biçimindedir. Hakan, ‘Dediğim dedik’ diyemez. Lakin bugün o denli değil. Türkiye marinalleşmeye gidiyor. Marjinaller de toplumla, toplum merkezindeki direnci azaltmak için kullanılır” diye konuştu.
Tarikat takviyesi kar değil
HÜDA PAR dan sonra, Menzil tarikatı da Cumhur ittifakına takviye olacağını açıkladı. Oktay Vural bu mevzuyu şöyle kıymetlendirdi: “Bence toplumsal bir kar olabileceği kanaatinde değilim. Dayanağını açıklarsa açıklar. Bu tip marjinaliteyi bu çoğunluğu elde eden beşerler bu marjinaliteye makul bakmasını gerçek bulmam. Destekleyebilir ancak istirham ediyorum Türkiye’nin ulusal üniter yapısını, cumhuriyetin temel bedellerini yok sayan bir siyasi anlayış size takviye verdi diye onun duruşunu makul görmek açıkçası topluma gerçek ileti olmaz.”