Makalenin başlığı “Bir belediye başkanlığı seçimi, Türkiye için umut ışığı sağlıyor”.
Analizde Türkiye için umut ışığının, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın adayının reddedildiği, muhalefetin adayı Ekrem İmamoğlu’nun seçildiği tekrar edilen İstanbul seçimleriyle açıkça görüldüğü söz edildi.
Umudun ise ikinci seçim için Erdoğan’ın muğlak münasebetlerinin akabinde seçmenlerin sandığa gitme istekleri ve Türkiye’nin ekonomik düşüncelerini ve Cumhurbaşkanı’nın otoriter sistemlerini protesto etme kararlılıklarından kaynaklandığı belirtildi.
“Şimdi sorun Erdoğan’ın bu mağlubiyete nasıl karşılık vereceği” sorusuyla devam eden yazıda, Erdoğan’ın kendisine yönelik başarısız darbe teşebbüsünden sonra sert bir siyasi baskı uyguladığı aktarıldı.
Ayrıca “Türkiye demokrasisi ölmedi ancak hâlâ ömür dayanak ünitesine bağlı” yorumu yapıldı.
Washington Post Yazı İşleri Şurası, İstanbul seçimlerinin onu düşüşe geçirdiğini ve onu ve destekçilerini geleceğe yönelik uygun bir yol oluşturup oluşturmadıklarını sorgulamaya ittiğini yazdı. Seçmenlerin ise bu yolu oluşturmadıkları yolunda bir sinyal vermiş üzere göründüğü söz edildi.
“Erdoğan’ın 2013’teki Seyahat Parkı protestolarının başlamasına önayak olmakla suçlanan 16 sivil toplum aktivistinin yargılandığı davayı durdurarak yeni bir başlangıç yapabileceği” yorumunun yer aldığı makalede, “bu dava Erdoğan’ın yargıyı sistemini bir baskı aracına dönüştürmesinin yansıması” olarak nitelendirildi.
Analizde, Erdoğan’ın kuvvetli ekonomik kahırlarla da karşı karşıya kaldığı ve ABD ile yaşanan S-400 ve F-35 krizlerine de gönderme yapıldı.
Makale şu tabirle son buldu: “İstanbul seçimleri, Türkiye Cumhurbaşkanı’na farklı bir rota seçme bahtı sunuyor.”