Oyun tam İstanbulspor’un istediği üzere gidiyordu. Düşük tempolu oyunlarda Beşiktaş kolay kolay gol konumuna giremiyor. Oyunu rakip yarı alanında kurmak kanısına kalabalık İstanbulspor savunması müsaade vermedi.
Benim merak ettiğim oyuncu Ghezzal’dı. Zira o muhakkak Beşiktaş’ın atak mimarı. Kullandığı kornerler bile özeldi. Cenk Tosun’un baş golü Ghezzal’ın korneriyle geldi. Bu gol Beşiktaş’ı rahatlattı. Aboubakar’ın golü ise tam bir klasikti. Bu üslup goller ona yakışıyor. İki farklı öne geçince maç bitmiyor yalnız.
Mert’in özgüveni çok güzel. Ancak kritik yerdeki pas yanılgısı değerliye mal oldu. Gol yedi Beşiktaş. Lokilo’nun golü, Mert’e müellif. Grup savunması bu kadar makus olursa çok konum verirsin. İstanbulspor yakaladığı fırsatları gole çevirse Beşiktaş çok üzülürdü. Ethemi savunmayı çok yıprattı.
İşin aslı Beşiktaş orta alanında dinamizm yoktu. Salih’in çıkmasından sonra az olan üretim büsbütün bitti. Hadziahmetovic topsuz oyunda güzel olabilir lakin bu imajıyla katiyetle bir Josef olamaz. Maxim şüphesiz bir maça 11’de başlayacak. İşi çok yeterli bilen bir oyuncu. Topu direkten dönmese Beşiktaş çok rahatlardı.
Dün kısım bölüm düzgün ve makus oynayan bir Beşiktaş vardı. Bilhassa makus olduğu anlarda verdiği gol durumları çok netti. Redmond tam jeneriklik bir gol attı. Haftanın en hoş gollerinden biriydi bence.
Ercan Taner